DİĞER
“Bu bir sinema kitabı ve yazarları oluştururken bir cast yönetmeni gibi düşündüm kendimi. Amacım bütün filmin etrafını sarmaktı. Anlatılmayan, atlanan şey kalmasın istedim. Bir boşluğa tahammülü yok bu filmin. Bence şahane bir kadro çıktı ortaya.”
"Bana kalırsa, bir kişinin tek başına, bir cep telefonunun ekranından izlediği Charlie Chaplin, Charlie Chaplin değildir – dahası, münferit izleyiciler ve cep telefonu ekranları o devirde mevcut olsaydı, Charlie Chaplin gibi bir figür var olamazdı, diye düşünüyorum. Sinema öldü; bunun geri dönüşü yok."
“Kuyudaki Taş, asıl niyetini belli etmeden izleyenleri deliliğin içine bırakıveriyor. Sinema ve kültür tarihine, deliliğin/akıllılığın sınırlarına, bunları ayrıştırma çabasına bıyık altından gülen bir belgesel katılmış oldu böylece.”
"Üç farklı kentte (Stockholm, Berlin ve İstanbul) geçen bu hikâyenin ana kahramanlarını şöylece sıralamak mümkün: Filmin yapımcısı David Schratter, yönetmen Maurice Stiller, senaryo yazarı Ragnar Hyltén-Cavallius, oyuncular Greta Garbo ve Einar Hanson, görüntü yönetmeni Julius Jaenzon ile ekibe İstanbul’daki süreçte yardımcı olan Muhsin Ertuğrul."
"Ama çizgi film cinlerinin dudakları bildiğiniz insan dudağı. Bir dudağı yerde, bir dudağı gökte bir cin çizemezsiniz, soyut resim yapmıyorsanız. Bu mümkün değil. Ama küçücük bir kızken bu benim dimağımda mümkündü. Gelin görün ki torunlarımın hayallerine sınır getirdiler, şimdi onlara Alaaddin’in cininin bir dudağının yerde, bir dudağının gökte olduğunu nasıl anlatacağım?"
"Bandersnatch bölümü özelinde ve Black Mirror dizisi genelinde ele alınan tüm buna benzer konular bizi aydınlatmaya, düşündürüp, sorgulatmaya yönelik bir çaba mı, yoksa bize sunulan ya da dayatılan bu hayatı normalleştirmeye, kabullenmeye ve alıştırmaya yönelik bir girişim mi?"
Ve Sonra Dans Ettik, yer yer bu hikâyeyi daha önce de görmüştük hissi yaratsa da, işaret ettiği konuya dikkat kesilmemizi sonuna kadar başarıyor...
Ayvalık Film Festivali ekibinin geçen yıl en çok vurguladığı şeylerden biri bu festivali “sürdürülebilir” kılmaktı. Festivalin ikinci yılında bizi bekleyen seçki ve etkinlikler bunun başarılacağının kanıtı gibi...
"Buyurun buradan okuyun" seçkimiz çok sevildi ve konuşuldu. Yaz için de tabii ki "yaz kitapları" değil, "yaz okumaları" seçkisi yapmak istedik. İşte, K24 yazarlarının önerdiği kitaplar ve gerekçeleri...
Bu ay Beykoz Kundura’da distopik filmlerin yanı sıra belgesel gösterimleri, klasikleşen canlı müzik eşliğinde sessiz film ve çocuklar için çizgi film atölyesi de sanatseverleri bekliyor...
Emre Yeksan: Kendi yaşamımda hissettiğim sıkışmanın genişleyip bir ormanın içinde bile insana hayatı dar edeceği fikriyle geldi sanırım bu hikâye bana...
Jak Şalom: Filmleri evlerimizde pizza yiyerek izlediğimiz zaman, kamusal alanı boşaltmış oluruz. Peki, bu neye yarar? Bu, bütün dünyada iktidarların işine yarar
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.